İyi Parti’nin “İlaç Bulunamaması ve Yüksek İlaç Fiyatlarının Araştırılması” Önerisi AKP ve MHP Oylarıyla Reddedildi
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, “Eczacılar ihtiyaçları olan ihtiyacın ancak yüzde 10’unu eczane depolarından temin edebildiklerini söylüyorlar. Eczacılar ‘Hastalara ilaç yok’ diyor. ‘Artık söylemeye utanıyoruz’ diyorlar. Eczacılar, ‘Fiyatı söyler söylemez hastalar ellerinde ateş varmış gibi ilacı geri koyuyorlar’ diyorlar. “SGK bazı ismi olan ama piyasada olmayan ilaçlara fiyatlama yaparak emsal teşkil ediyor. Piyasadaki ilaçlar emsal olarak gösterilen ilaçlardan daha değerli, muadilleri daha pahalı” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan Meclis Araştırma Önergesini, Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve 19 milletvekili bugün TBMM Genel Kurulu’na sundu. eczaneler ve yüksek ilaç fiyatları, büyüyen ilaç krizini önlemek ve doğru ilaç politikaları oluşturmak” gündemin ön sıralarında yer alıyor. Gruptan çekilme önerisi tartışıldı. Teklif, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, İYİ Parti’nin önerisinin gerekçesini açıkladı. Kabukcuoğlu şunları söyledi:
“ÜLKEMİZDE UZUN SÜREDİR HASTALAR İLAÇLARA ERİŞİMDE SORUN YAŞIYOR”
“Ülkemizde uzun süredir hastalar ilaca erişimde sorun yaşıyor. Her alanda olduğu gibi ilaçta da enflasyon hastaların ilaca ulaşamamasının bir nedeni. Bir hafta önce ilaca yüzde 36 zam yapılmasına rağmen ilaç bulamıyor. yine bulunsun burada hammadde fiyatlarındaki artış ve ambalaj fiyatlarındaki artış burada alakalı.Birkaç yıl önce piyasadaki düzensizlik nedeniyle orijinal hazırlıkları olan firmalar ayrıldı ve yerini daha çok Hintli firma aldı ama bu düşük fiyattan dolayı ülkemizden çıkıyorlar.
“SGK İSMİ BULUNAN AMA PİYASADA OLMAYAN BAZI İLAÇLARDA FİYAT YAPAR”
Eczaneler ihtiyaçlarının ancak yüzde 10’unu ecza depolarından temin edebildiklerini söylüyor. Eczacılar hastalara ‘ilaç yok’ diyor. ‘ diyorlar demeye utanıyoruz artık. Hepimizin bildiği, adı ‘G’ ile başlayan, parasetamol ve kafein içeren bir ağrı kesici var. Bu pul seksen dokuz yaşında. Bunun kutu fiyatı geçen sene 3,5 lira iken şimdi 14 lira. Eczacılar, ‘Fiyatı söyler söylemez hastalar ellerinde ateş varmış gibi ilacı geri koyuyorlar’ diyorlar. SGK, piyasada adı geçen ancak piyasada olmayan bazı ilaçlarda fiyatlama yaparak emsal teşkil ediyor. Piyasada bulunan ilaçlar benzer ilaçlardan daha değerli, muadilleri daha değerli. Bu durum hasta katılımının maliyetini oldukça yükseltmektedir. SGK ilaç fiyatlarını uygun bir formülle belirlemeli ve hastalardan katılım payları düşürülmelidir.
“BİZİM ESAS SORUNUMUZ DÜNYADA BUGÜN TIBBİ HİZMETE SUNULAN İLAÇLARIN ERİŞİLMEMESİYLE İLGİLİDİR”
İlaçla ilgili güncel haberler çoğunlukla bariz sayıdaki ilacın ulaşamaması ve raflarda yer almaması ile ilgili. Temel sorunumuz, dünyada tıbbın hizmetine sunulan ilaçları bugün bir türlü ulaştıramamakla ilgilidir. Son on yılda piyasaya çıkan 10 yeni nesil antibiyotiğin sadece 1 tanesi ülkemizde var, başka yok. Yeni ilaçlar, yeni tedavi ve daha fazla iyileşme demektir. Avrupa İlaç Endüstrileri ve Kuruluşları Federasyonu’nun raporuna göre Avrupa’da hastalarımıza ilaç ulaştırma konusunda çok kötü durumdayız. Örneğin 2014 ile 2020 yılları arasında Avrupa Birliği 279 ilaca onay verdi. Avrupa Birliği’nde ilaca ortalama erişim 150 iken ülkemizde bu ilaçlardan sadece 65 adet bulunabilmektedir. Ülkemiz, dünyadaki ilaçların yüzde 71’ini hastalarına sunamıyor ve sunmuyor. 65 kalem ilacın yüzde 5’ine sınırlı erişim varken, hastalar ceplerinden ödeyerek yüzde 6’ya kadar ulaşabiliyor.
Merkezi onay sonrası hastaların ilaca erişimi konusunda 35 Avrupa ülkesi arasında en uzun zaman aşımına uğrayan ülke konumundayız; bin sekiz gün. Onkoloji ilaçlarına erişim Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 55’i iken ülkemizde sadece yüzde 20’dir. Bu yüzde 20’lik erişimin yaklaşık dörtte biri SGK tarafından ödenmiyor, hastalar kendi ceplerinden alıyor. 2019’da 2021’e göre daha fazla ilaca ulaşabildik. Çocuklarını aç bırakan, çocuklarını okutamayan, çocuklarına bakamayan, çocuklarını bodur ve obez hale getiren devlet, yapmayabilir mi? onlara protein vermek ama onları karbonhidratla beslemek, insanlarına en yeni ilaç tedavisini sunabilir mi? Bunun ötesinde, Avrupa Topluluğu’ndaki ilaçların yüzde 29’unu bile seri olarak hastalarına sunamayan hükümetten ne bekleyebiliriz? Yazıklar olsun bu ülkeye, yazıklar olsun bu millete.
“İLAÇ CİDDİ BİR SORUN, GÖRÜNÜŞTEN DAHA ÇOK SORUN BULUNUYOR”
Yirmi yılda vergi gelirleri, iç borçlanma, dış borçlanma ve özelleştirmeler sonucunda Türkiye’de bu hükümetin elinden 3,5 trilyon dolar para geçti, ancak bunun ancak yüzde 10’u yatırıma çevrilebildi. 1700 yataklı Elazığ devlet hastanesini yıkıp 1000 yataklı şehir hastanesi yapmak ya da 1400 yataklı Eskişehir Devlet Hastanesini yıkıp 1000 yataklı şehir hastanesi yapmak ve hasta olanlara ödettirmek gibi vicdan sahibi değerli AK Parti milletvekilleri. çocuklar bugün bir beceri değildir. Beceri, memleketinize en son tedavi olanaklarını getirmek ve bunları hastalarınızın kullanımına sunmaktır. Uyuşturucu, göründüğünden daha fazla sorunu olan büyük bir bahis.”
“ECZACILIK MESLEK KURULUŞLARI, TÜRKİYE’DE BİNDEN FAZLA İLAÇ TEDARİKİNDE CİDDİ SORUNLAR OLDUĞUNU BİLDİRİYOR”
HDP Hakkari Milletvekili Said Dede şunları söyledi:
“Türkiye’de binden fazla ilacın arzında ciddi sıkıntılar olduğunu eczacı meslek kuruluşları dile getirdi. Eczacılar Birliği, ilaçlarda yaşanan sıkıntının temel sebebini kur farkındaki önemli artışa bağlıyor. diyabet, kalp ve tansiyon gibi her zaman sistematik kullanılması gereken ilaçlarda bile yaşanmaya başlayan ilaç krizi, eczacılar ve hastalar karşı karşıya gelmekte ve eczacılara yönelik şiddet artmaya başlamaktadır. Piyasada olmayan ve hastaların ilaç bulmak için eczane eczane dolaşmak zorunda kalması elbette ki ciddi bir sağlık sorunudur. Eczacılar, hammadde ya da tedarik için yurt dışına bağımlı olan ithal ilaçların yüzde 90’ını bulmakta zorlandıklarını söylüyor.”
“UYUŞTURUCU AZALACAK, BİR BİR”
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer şunları söyledi:
“Uyuşturucu birer birer azalmaya başlıyor, azalmaya başlıyor, bu kıtlığa dönüşüyor, siz yine yok sayın, kör kuyuya sesleniyoruz. Sonuçta bu derinleşen bir kriz oluyor, Bakan çıkıyor. diyor ve “İlaçta bir sakınca yok. Ancak vatandaşlar eczaneleri dolaşarak ilaçlarını bulamıyor, çocuklar yüksek ateşte antibiyotik ve ateş düşürücülere ulaşamıyor; tedaviler yarım kalıyor.
Bakana ne zaman bütçede piyasada olmayan ilaçların bir listesini göstersek bu durumun varlığını, bu sorunun varlığını kabul ediyor. Peki, Sayın Bakan hemen ardından ilaçları artırdığı haberini verdi. Peki, şimdiye kadar neden beklediniz; Meslek teşkilatımızın uyarılarına neden aylarca kulak asmadınız, vatandaşlara aylarca eziyet ettiniz? Doğal, hünerli yönetiminiz nedeniyle, ilaç sıkıntısı her yıl neredeyse bir klasik haline geldi. Bunun tahlili olarak önce zam yapmaya karar verdiniz zam bir tahlil olmayacak meğer bunu şu an görüyoruz çünkü hala ilaç eksiği var. İlaç eksikliğinin asıl dayanağı, asıl nedeni hünerdir. ekonomisenin politikan.”