Depremin maliyeti 55 – 60 milyar doları geçebilir
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ölü sayısı 45 bini, yaralı sayısı 100 bini, yıkılan ve ağır hasarlı bina sayısı 160 bini geçti.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Türkiye’yi sallayan depremlerle ilgili rapor yayınladı. İSMMMO’nun uzman akademisyenlerinden oluşan kurulun hazırladığı İSMMMONOMİ bülteninde yer alan analize göre, 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremin maliyeti 55-60 milyar doları geçebilir.
Raporda, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son hesaplamalarına göre 164 bin binada 520 bin bağımsız bölüm yıkılmış veya ağır hasar görmüş görünüyor. Doğrudan maliyetlere bakıldığında; Metrekare fiyatı 10 bin TL ise alt yapı eklenince konutların maliyeti 40 milyar doları geçiyor. Bu fiyata işyerleri, araçlar, eşya ve enkaz kaldırma da eklenince maliyet 45 milyar doları aşıyor. Genel olarak, doğrudan maliyetlerin yaklaşık yüzde 30’u işgücü ve çalışma günü kaybı, katma değer kaybı ve milli gelir kaybı gibi dolaylı etkiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu da eklediğimizde toplam maliyet 55 – 60 milyar doları buluyor. Daha fazla binanın hasar görme riskini hesaba katarsak, maliyet daha da yükselebilir” dedi.
stagflasyon uyarısı
Raporda ekonomistler, depremlerin genellikle arz yönlü bir şok oluşturduğuna ve ilk etkisinin ‘stagflasyon’ olarak adlandırılan daralma ve enflasyon olduğuna dikkat çekti. Raporda, “Bölgenin ekonomideki ağırlığına baktığımızda daralma etkisinin Marmara depreminden daha az olmasını bekleyebiliriz. 1999 depremine zaten yüzde 3 civarında negatif bir büyüme ile girmiştik. Bu kez büyüme çağında bir deprem oldu. İlk çeyrekte daralma etkisi 3-4 puanda kalabilir. Ancak büyüme odaklı politikalarla yüzde 0-2 büyüme sağlanabilir. Yılın ikinci yarısında inşaat ve altyapı faaliyetleri büyümeyi olumlu etkilemeye başlıyor.
Döviz kuru değişmese de enflasyon yükselebilir
Depremin enflasyona etkisinin değerlendirildiği bültende, “Enflasyonun Nisan ayı sonuna kadar baz etkisiyle düşmesini bekliyorduk. Etkisinin daha erken azalma olasılığı vardır. Döviz kurlarının seyri enflasyonun en önemli belirleyicisi olmaya devam edecektir. Döviz kurlarının bir süre daha yatay seyredeceğini varsaysak bile gerek maliyet ve talep unsurları gerekse baz etkisi dışında enflasyon dinamikleri yeniden yükselişe geçebilir. İSMMMONOMİ raporunda depremin büyüklüğü göz önüne alındığında Bütçe Açığı/GSYİH oranına yüzde 1,5-2 gibi bir yük bineceği de iddia edildi.
Demirel: Her şeyin üstesinden gelecek kadar güçlüyüz
İSMMMO Lideri Erol Demirel, “Doğru bir planlama ve organizasyonla hem yaralarımızı sarabiliriz hem de ileriye dönük önlemler alabiliriz. Büyük bir maliyetle karşı karşıya kalsak da bu inşaat girdilerinin tamamına yakını yerli üretim olduğu için tedarik hızı avantaj olarak görülebilir. Bu olumlu yöne cevaben, diğer bölgelerde inşaat maliyetlerinin artması ve gecikmesi nedeniyle, bölgede yıkımı telafi etmek amacıyla hummalı bir inşaat faaliyeti yürütüleceğinden dezavantajlar doğabilecektir.
kazimkarabekir-haber.com.tr